MAKEDONYA
Sizin
de hiç gidip görmediğiniz halde oraya aitmiş gibi hissettiğiniz yerler var mı? Ya
da defalarca gitseniz bile kısa bir süre sonra fazlasıyla özlem duymaya
başladığınız ve yeniden gitmek için can attığınız yerler mesela? Benim
için böyle bir yer var ve adı ‘ Makedonya ’!
MAKEDONYA’NIN İSİM SORUNSALI
Makedonya’yı
anlatmaya başlamadan önce isim sürecinden bahsetmek istiyorum.Çünkü şehirde
göreceğiniz tabelalar, araştırmalarınızda denk geleceğiniz isimler, hatta
navigasyon desteğindeki farklılıklar biraz kafanızı karıştırabilir.
1991
yılında Yugoslavya’dan bağımsızlığını ‘Makedonya
Cumhuriyeti’ adıyla ilan eden ülke; resmi olmayan kaynaklarda ve halk
arasında genelde bizim de hep kullandığımız gibi ‘Makedonya’yı kullanıyormuş.Ancak Yunanistan; kendi sınırları
içerisinde ‘Makedonya’ isimli bir bölge bulunması sebebi ile ülkenin isminin
değiştirilmesini talep edip duruyormuş. Yıllardır süregelen isim krizi
Makedonya’nın AB ve Nato üyeliklerini riske sokunca; Makedonya ve Yunanistan
bir anlaşmaya varmış ve Makedonya geçen sene Ocak ayında ‘Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ adını almış. Yeni kaynaklarda ‘Kuzey Makedonya’ ismiyle de sıkça
karşılaşabilirsiniz.
Ama
benim için orası ‘Makedonya’ ve ben anlatmaya ‘Makedonya’ olarak devam edeceğimJ
Makedonya'ya nasıl gidilir?
Makedonya'da nerede kalınır?
Makedonya'da ne yenir?
Makedonya'da gezilecek yerler nereler?
Tüm bu sorulara kendi tecrübelerimi aktararak cevap vermeye çalıştığım '' Makedonya Gezi Rehberi '' başlıyor.
MAKEDONYA’YA NASIL GİDİLİR?
Makedonya;
Balkan Yarımadası’nda yer alan ve vizesiz giriş yapılabilen bir Balkan Ülkesi. Hem
havayolu hem de karayolu ile gitmeniz mümkün.
Havayolunu
kullanırsanız Türkiye Cumhuriyeti Pasaportu ile ülkeye vizesiz giriş yapabiliyorsunuz.
Türk Hava Yolları ve Pegasus’un sıklıkla uçuşları bulunuyor ve indirimlerine
denk gelirseniz yurt içi fiyatlarına yakın fiyatlarla uçabiliyorsunuz.
Karayolunu
kullanmak isterseniz kendi aracınızı tercih edebilir veya İstanbul’dan kalkan
otobüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Güzergah olarak Yunanistan ve
Bulgaristan’dan geçeceğiniz için bu ülkelerin vizelerine ihtiyacınız oluyor.
MAKEDONYA’DA ULAŞIM NASIL SAĞLANIR?
Makedonya’da
metro ya da tramvay bulunmuyor. Toplu taşıma ile ulaşım sadece otobüslerle
sağlanıyor ve ağı oldukça geniş. Biletlerinizi gişelerden ya da otobüsten temin
edebiliyorsunuz.
Bununla
birlikte yakın mesafeler için taksiyi tavsiye edebilirim çünkü tarifeleri pek çok
ülkeye göre daha uygun.
Makedonya
turistik bir ülke olduğundan ‘rent a car’ sistemi de oldukça gelişmiş. Dünya
çapında tanınan, güvenilir pek çok firma mevcut ve fiyatları gerek Türkiye ile
gerekse gezdiğim diğer ülkelere nazaran çok daha uygun. Havaalanından ya da
şehir merkezinden araç kiralayabiliyorsunuz.
Unutmadan
belirtmeliyim ki, Makedonya’da bisiklet kullanımı yaygın olduğundan sıklıkla
denk geleceğiniz operatörlerden bisiklet de kiralayabilirsiniz.
MAKEDONYA KEŞFİ
Makedonya’da
keşfettiğim enfes üç yer oldu: Üsküp , Ohri Gölü (ve Ohrid), Canyon Matka (Matka
Kanyonu) ! Her
biri için ayrı yazılar hazırladım çünkü anlatmak istediklerimi burada
toplasam sayfalardan taşacaktı. Ancak fikir edinmeniz için ufak tefek tüyoları vereceğim.
ÜSKÜP :
600
yıllık Osmanlı geçmişini göz önünde bulundurduğumuzda her yerinde Osmanlı
izlerine rastlanılan Üsküp gezinize şehrin tam göbeğindeki ‘TÜRK ÇARŞISI’ ndan başlayabilirsiniz. Burası Osmanlı’dan kalma
camiler, türbeler, hanlar ve hamamlar ile size çok yakın ve samimi gelecek.
Yöresel ürünler ile kültürün izlerini taşıyan el yapımı hediyelik eşyalar satın
alabileceğiniz sıcak dükkanları, Türk ve Balkan mutfaklarını harmanlamış leziz
lokantaları, yer yer dar yer yer Arnavut kaldırımı sokakları ile sizi mest
edecek.
Üsküp’ün
tam ortasından geçen Vardar Nehri’nin yakalarını birleştiren ‘TAŞKÖPRÜ’ kentin adeta simgesi haline gelmiş. Buranın tarihini solumayı, yürümeyi
ve fotoğraf çekmeyi unutmayın.
Makedonya’nın en
büyük meydanı olan ‘MAKEDONYA MEYDANI’ Vardar
Nehri ve Taş Köprü’nün yanında, şehrin merkezinde geniş bir alan. Sanki tüm
yollar bu merkeze çıkıyor gibi Üsküp’te nereyi gezerseniz gezin bir şekilde bu meydana
çıkıyorsunuz. Meydan’ın tam ortasında
‘Büyük İskender Heykeli’ bulunuyor ve
şehrin simgelerinden biri olarak turistlerin ilgisini çekiyor. Çevresindeki
cafeler, restoranlar ve mağazalar dikkatinizi çekerse vakit geçirmeniz için hareketli
bir bölge.
CENNETTEN KOPUP GELEN CANYON MATKA !
Hani
baktıkça bakmak istediğimiz, her bir hücremize kadar huzur aşılayan doğa
resimleri vardır ya; işte onun vücud bulmuş haline hoş geldiniz. İddia ediyorum
dünyanın en harika doğal güzelliklerinden birinin ortasında hissedeceksiniz
kendinizi.
Üsküp'e 15 km mesafede bulunan Matka Kanyonu ’na
Üsküp merkezden belediye otobüsleri ile ulaşabilirsiniz. Yukarıda
anlattığım gibi taksi tarifeleri diğer ülkelere nazaran daha uygun olduğu için
ortalama gidiş dönüş toplam 20 Euro’ya taksiyle de ulaşım sağlanabiliyor.
‘ CANYON
MATKA ’nın derinliklerine ulaşmak için aracın girebildiği son noktadan itibaren
yaklaşık 15 dakika yürümeniz gerekiyor. İlk olarak karşınıza rustik bir ortamda konaklama imkanı sunan, ahşap
penceresi manzaraya açılan muhteşem bir otel ve otelin altında enfes manzarası
ve leziz mutfağı ile harika bir restoran çıkıyor. Burayı belediye işletiyor, fiyatları merkezdeki işletmelere nazaran biraz daha yüksek. Dilerseniz mis kokulu bir kahve, dilerseniz
buz gibi bir içecek ile manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Aman çok oturmayın çünkü Matka Kanyonu’nda yapılacak çok şey var.
En başta kanyonu çepe çevre saran harika bir yürüyüş yolu var. Sadece bu
bölgeye özgü bitki örtüleri ve kelebekler var. Bir tanesi dünyanın en derin
yeraltı suyu mağarası olmak üzere on
tane mağara ile
orta çağdan kalma pek çok kilise ve manastır var.
Biraz daha derine inelim derseniz nehirde kano veya tekne
turuna katılabiliyor; böylece hem doğal güzelliklerin keşfediyor hem de bölgeye
özgü mağara, kilise ve manastırları rehber eşliğinde ziyaret edebiliyorsunuz.
Kanyon Matka'da bulunan dağcılık kulübü mayıs ve ekim
ayları arasında hizmet veriyor, bu kulüp ile görüşüp profesyonel bir yürüyüş
etkinliğine katılabiliyorsunuz. Bu etkinlikle bölgedeki özgün bitki örtüsünü,
kelebek çeşitlerini, hayvanlar alemini keşfedebiliyorsunuz. Turlar ortalama kişi başı 15 Euro, konaklama ücreti
ise oda için 30 Euro civarında.
OHRİ
GÖLÜ VE OHRİD
UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan Ohri ,
aynı zamanda Kiril Alfabesi’nin de doğduğu yer. Gölün etrafını sarıp sarmalamış
dağları ve bu dağların yamaçlarına dizilmiş evleri ile masalsı bir yer.
‘OHRİ’deyseniz;
Suyun altından gelen kristal sesleri (ki bu seslerin
midyelerin kapanma sesleri olduğu söyleniyor) ile yüzebilirsiniz.
Mevsim müsaade etmiyor mu? E zaman sandal sefası
yapmaya ne dersiniz?
Biz hiç göle bulaşmayalım, kıyıdan köşeden seyir
edelim fikrindeyseniz de sizi gölün etrafındaki yöresel restoranlara davet
ediyorum. Muhteşem Ohri Gölü manzarasını izlerken leziz yemekler yiyebilir veya
kahvenizi yudumlarken güneşin batışını izleyebilirsiniz.
Kolay ve alternatif ulaşım yolları, vizesiz giriş imkanı, diğer Avrupa ülkelerine nazaran ucuz oluşu, enfes doğası, kültür çeşitliliği ve leziz yemekleri ile hafta sonu kaçamağı için bile değerlendirilebilir bu güzel toprakları en kısa sürede keşfetmeniz dileğiyle...
Sağlıcakla kalın, hoşçakalın.
Sağlıcakla kalın, hoşçakalın.
Yorumlar
Yorum Gönder